z-logo
open-access-imgOpen Access
Doğu Batı Algısında Attilâ
Author(s) -
Ahmet Adıgüzel
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4876
Subject(s) - political science
Two different life, two different culture, two different World andtwo opposite perceptiveness: Settled life and nomadic life style, whichare accepted as the same period with human history. This situationcontinues as local in some places, the same situation goes in on ourmodern era. The current orld haven’t had both settled society andnomadic society. Settled people of slient World have done these twoopposite perceptivenes as defender and representative. The process thehuman have had approches more these two opposite sides withevolution, humanity and natural disasters. Meanwhile, the the bridgesare built fort he loig gap. Even when we look at the human period, theunderstanding and thoughts are on the way from illumination era tillthe current. With this perceptiveness dualism thoughts start to appairin both east and West.İn this article, however much I mentiond about as the reflection ofAttilâ’s the east and the West literacy and art, I also tried to benefitfrom history books. The king of Hun, Attilâ: Was he a barbarian orhero? Attilâ who was the hero of the Europa Hun, expanded not onlyhis country’s borders but also was accepted a legend by Europeans. We need to investigate Attilâ the West’s and the East’s perceptiveness the claims in the history light. İki yaşam tarzı, iki farklı kültür, iki ayrı dünya ve iki zıt anlayış: yerleşik hayat ve göçebe yaşam tarzı, insanlık tarihi ile eş zamanlı kabul edilebilir bu durum insanlık tarihinin başlamasıyla ortaya çıkar. Aynıdurum lokal da olsa hala çok az yerde devam ediyor. Lokal olmayanaynı hal modern çağımızda da devam etmektedir. Eylemsel olarakgünümüz dünyası bir yerleşik bir de göçebe toplum unsurubarındırmamaktadır. Sakin dünyanın yerleşik insanları bu iki zıtanlayışın temsilciliğini ve savunuculuğunu, miras olarak gördüklerigeçmişlerini uygarlıkları adına sahiplenmektedirler.İnsanlığın geçirdiği süreç, evrimle, beşeri ve tabii felaketler; bu ikizıt kutbu biraz daha yakınlaştırmış görünmektedir. Daha doğrusubüyük uçuruma köprüler atılmıştır. Hatta insanlık zaman tüneline kuşbakışı baktığımız zaman aydınlanma çağından günümüze doğru gittikçerafinize edilmiş anlayış ve düşünceler bir sentez olma yolundalar. Buanlayışın yansıması olarak hem Doğu’nun hem de Batı’nın değerleriniönemseyen düalist düşünceler tezahür etmeye başlamıştır.Bu makalemizde her ne kadar temel parametre olarak aldığımızAttilâ’nın Doğu-Batı edebiyat ve sanatlarına olan yansıması ise de tarihilminin vesikalarından da istifade etmeye çalıştık.Hun Hükümdarı Attilâ: Barbar mı, Kahraman mı?Attilâ, Avrupa Hunlarının yenilmez hakanı, yaptığı fetihlerleülkesinin sınırlarını muazzam büyüklükte genişletmekle kalmayan buşanlı hükümdar, Avrupalılar tarafından henüz yaşarken bir efsaneolarak kabule edilmiştir. Tarih ışığında; gerçekler, efsaneler ve iddialarile Doğu ve Batı’nın Attilâ’yı algılama anlayışlarını inceleyelim

The content you want is available to Zendy users.

Already have an account? Click here to sign in.
Having issues? You can contact us here