z-logo
open-access-imgOpen Access
Yaşamların Özü Olan Mevsimsel Bahâr Zemininde Ulusal Bahâr
Author(s) -
Ahmet Adıgüzel
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4875
Subject(s) - geography
North hemisfere is a season in which takes place march, april,may and in spring animation of plants between summer and winter.Spring is one of the four seasons. This season include alterations ineverything such as animations of plants, colorful and a good smell life.The spring is a new life, beauty. We won’t examine this beauty. We willexamine spring’s Word which from spring of anation. Although HalideNusret Zorlutuna’s “ Git Bahar, Ağla Bahar, Gel Bahar, Bahar Geldi”poems are piece of verse they are poems which follow each other. Thepoet, who starts her bad life with Mondros treaty, shows pictures withher piece of verses. İn her Works such as Git Bahar, Ağla Bahar, GelBahar, Bahr Geldi, she tells about the success of nation and save fromcaptivity.In this piece of verses, it is told about season of spring andTurkish nation had events and unforeseen dnager left a deep traces inTurkish nations life. These dominant components, which affact fourverses of poet, form rich images and strong concepts. As willemainementioned, The poet express country, the civilization Turkish nation’spsychology and strugle in Anatolia in her work. The poet efforts to beTurkish nation’s language, guide. The poet also efforts to be nation’svoice with her standing individual. This shows Turkish nation’ssituation. The literature which is a branch of life form the societyproblems with a big pleasure. Kuzey yarım kürede mart, nisan ve mayıs aylarını içine alan 21 Mart-22 Haziran arası zaman aralığı ilkyaz, bahâr, bitkilerin canlandığı, canlıların kanlandığı kış ve yaz arasındaki mevsimdir. Bahâr, yılın dört mevsiminden biridir. Bu mevsim dilimi, evrenin olağan dışı yenilemeler ve değişerek gelişmeler gösterdiği capcanlı, rengârenk güzel kokulu ipeksi bir yaşam kreasyonu, karesidir. Bahâr bir yeniden doğuştur, diriliştir, ihyadır. Bizler, bu güzel yaşam tablosunu irdelemeyeceğiz. Bahâr kelimesinin “bir farklı anlam halesi”ni oluşturan bir milletin manevi bahârını, maddi ve mevsimsel bahâr ekseninde yorumlayacağız.Halide Nusret Zorlutuna’nın Git Bahâr, Ağla Bahâr, Gel Bahâr, Bahâr Geldi şiirleri ayrı birer manzume olmakla beraber bir birinin devamı niteliğinde olan eserlerdir. Şair, Mondros mütarekesiyle başlayan bu makûs kaderi, manzumeleriyle fotoğraf ize etmektedir. Git Bahâr, Ağla Bahâr, Gel Bahâr, Bahâr Geldi dörtlü manzume tedrici olarak esaretten kazanımlara, kurtuluşa uzanan ulusal başarıları anlatmaktadır. Belirtik ve örtük manalarla mücehhez olan bu manzumelerde bahâr mevsimi ile Türk milletinin yaşadığı hadiseler ve atlattığı badireler ifade edilmektedir. Türk tarihinde iz bırakan bu hadiseler, Türk milli şuurunda ve mizacında derunî bir tekevvün oluşturmuştur. Sanatkârın bu dört manzumesine damgasını vuran bu dominant unsurları, imajların zengin doku oluşturduğu güçlü döngüsel kavramlarla terennüm etmektedir. Willemaine’nin ifade ettiği; eserin içinde doğduğu ortam, memleket, medeniyet anlam blokları ile Türk milletinin psikolojisini, şuurunu, Anadolu’daki mücadelesini ve muştusunu dile getirmiştir, sanatkâr, Türk milletinin dili, tercümanı olmaya çabalamıştır. Sanatkâr, toplumsal aidiyet ve bireysel duruşuyla millet vicdanın sesi olma çabası içerisindedir. Vicdanın ve aklın egemen olduğu bu ruh hali, Türk milletinin yaşadığı halet-i ruh iyenin tüm hüviyetiyle izharıdır. Hayatın bir şubesi hatta kendisi olan edebiyat, toplumun sosyal meselelerini ve mefhumlarını şümullü bir idrak, insicamlı ve olgunlaşmış bir zevkle terennüm etmektedir

The content you want is available to Zendy users.

Already have an account? Click here to sign in.
Having issues? You can contact us here