
Eski Mezopotamya'da Siyasi Örgütlenmede
Author(s) -
Yakup Kilic
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4648
Subject(s) - political science , philosophy
As we know there are various ideas about how the firts statesestbalished and its parametres but we should consider that there is anintegrity of an organization on the basis of its concept. Historicalperiods begins at the same time in Mesopotamia and Egypt and the firstpolitical organizations appears in these lands too. In Mesopotamia, thetemples, called “Ziggurat”, was the center of the city-states inChalcolithic and Early Bronze age. The temple was not only the centerof religion also the center of economy. This multi-function of the temple,political and administrative mechanism was naturally affected by thereligion, a more accurate expression state mechansim expresses religionas a source. The main duty of the king, called EN, was to manage thetemple and the economy in the name of God. The most importance ofthe temple economy was to keep the control of the labor force. On theother hand, to continue the social and political life in an orderlymanner, to ensure the unity and the order in society, there neededsome rules. Religion, in terms of its results, had undertaken this socialtask. When we consider this situation in the concept of ancient history,we may have two different results. According to this, behind thequalification of “thousand of gods land”, Hittites used the religioustolerance in order to avoid a political threat against it self by the variouspeople which it reigned, and on the other hand, rather than thereligious toleration, there appeared gradually decreasing number ofgods and using the religion to centralize the function of establishing thestates of Semitic tribes like Akkadian, Babylonian and Assyrian States.In this study we will try to discuss the case of religion in the politicalorganizations of Ancient Near East. Devlet’in nasıl oluştuğu, parametrelerinin ne olduğu konusunda çeşitli görüşler bulunmakla beraber, hemen hemen hepsinin temelinde bir organizasyon bütünlüğü yatmaktadır. Bilindiği üzere, tarihi devirler Mezopotamya ve Mısır’da eş zamanlı olarak başlamakta, siyasi örgütlenmeler de gene buralarda karşımıza çıkmaktadır. Mezopotamya’da devletin merkezi, Kalkolitik ve Eski Tunç çağda karşımıza çıkan tapınak idi. Tapınak yalnızca dinin merkezi değil, iktisadi hayatın da merkezidir. Tapınağın bu çoğul fonksiyonu sebebi ile devletin siyasi ve idari mekanizmasının da dinden etkilenmesi, daha doğru bir ifade ile söz konusu mekanizmanın kendisine kaynak olarak dini göstermesi kaçınılmazıdır .“En” adını taşıyan kralın asli görevi, tapınağı ve ekonomiyi tanrı adına yönetmekti. Tapınak ekonomisinin en önemli vasfı, iş gücünün kontrolünü elinde tutmasıdır. Öte yandan toplumsal organizasyonların düzenli bir şekilde devam edebilmesi ve toplum içinde düzenin ve birlikteliğin sağlanması için bir takım kurallara ihtiyaç duyulmaktadır. Din, sonuçları bakımından, bu toplumsal görevi üstlenmektedir. Eskiçağ tarihi bakımından değerlendirdiğimizde iki farklı sonuç elde etmemiz mümkündür. Buna göre; “bin tanrılı halk” nitelemesinin gerisinde, dini hoşgörüyü, çeşitli halkların kendisine karşı politik bir tehlike oluşturmasını önlemek maksadıyla kullanan Hitit devleti örneğinin yanı sıra, tanrıların sayısının gittikçe azaldığı, dinin hoşgörüden ziyade merkezileştirme fonksiyonu gördüğü Sami kavimleri karşımıza çıkmaktadır. Çalışmamızın amacı, eskiçağ milletlerinin bir fetih politikası olarak din olgusunu olumlu ve olumsuz sonuçlar doğuracak yönde nasıl değerlendirdiğini gözler önüne sermektir