
Kıpçak Söz Varlığında Mevsimler
Author(s) -
Murat Özşahin
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4601
Subject(s) - microbiology and biotechnology , biology
The knowledge about nature of the Turkic people is commonly found in their vocabulary. The Northern Turks have combined cosmogony and human thinking as different words in language, thus enriching the vocabulary of their language. The Bashkir, the Kazakh,the Kirghiz and the Tatar have dwelled on the same lands for over athousand years and as a result they have had a rich vocabulary bycombining this and their perception of nature.The variety of words regarding the seasons and the weatherconditions compatible with seasons is quite remarkable. It is seen thatthere are two main seasons within a year, “fall” and “spring” .That thesetwo seasons are the times when people arrange their economic activitiesand carry out their agricultural activities to support this way ofthinking. Principally, compensation of seasons and various weatherevents with colors – indirectly redefining time with colors- stands out asa remarkable characteristic in all of these dialects. In addition,existence of such kind of words belonging to rural life in the literarylanguage of these dialects must be interpreted as a trace of nomadic ofsemi-nomadic culture.In this study, the name- giving based on these two seasons inKipchak literary languages, the variety and diversity of name- givinghave been studied. Through the data obtained, some words have beenexplained and the meaning changes of borrowings have also beenstudied. Türk topluluklarının yüzyıllar içerisinde biriktirdiği doğa bilgisi söz varlıklarında belirgin şekilde hissedilmektedir. Kuzey Türkleri de kozmogoni ile insan düşüncesini dilde ayrı ve yeni kavramlar olarak birleştirmiş ve dilin söz varlığını bu yönde zenginleştirmiştir. Başkurt, Kazak, Kırgız ve Tatar halklarının bin yılı aşkın bir zamandır bulundukları coğrafyada ikamet etmeleri, hassas doğa algılarıyla birleşince söz varlığında zengin bir malzeme meydana getirmiştir.Kıpçak bozkırlarının ve Ural Dağlarının iklim şartlarına bağlı olarak gelişen mevsim ve mevsime bağlı olay adlandırmalarının çeşitliliği de bu yönde dikkat çekicidir. İnsan için yıl kavramı altında iki ana mevsim olduğu görülmektedir. Bunlar „güz‟ ve „ilkbahar‟dır. Bu mevsimlerin insanların ekonomik faaliyetlerini düzenledikleri, tarım işlerinin yürütülmesi için en uygun iki zaman dilimi olması bunu desteklemektedir. Özellikle renkler ile mevsimlerin ve çeşitli hava olaylarının karşılanması, dolayısıyla zamanın renkler ile tanımlanması, bütün bu lehçelerde dikkat çekici bir özellik olarak durmaktadır. Bunun yanı sıra bu lehçelerin edebî yazı dilinde bu türden kırsal yaşama ait sözlerin varlığını da göçebe yahut yarı göçebe kültürün izi olarak değerlendirmek gerekir.Bu çalışmada da temel olarak genç Kıpçak yazı dillerinin de özellikle bu iki zamana bağlı olarak oluşturduğu adlandırmalar, çeşitliliği ve türlenmeleri açısından incelenmektedir. Elde edilen veriler ışığında bazı sözlerin açıklaması yapılmıştır. Bunların yanında mevsim adlandırmalarına bağlı olarak alıntılanan sözlerin geçirdiği anlam değişmeleri de incelenerek farklılıklar belirtilmiştir