
Initial Phonem Y In Turkish
Author(s) -
Sertan Alibekiroğlu
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4464
Subject(s) - turkish , political science , philosophy , linguistics
The Turkish language, which has an ancient history, is spread to a wide geography in the old continents. In classification of Turkish, Turcologists use different measures because this spread and natural qualifier of languages which is being alive are the main reasons that Turkish to branch into many dialects and accents. Studies ofTurcologists who use dialect for the classification of Turkish show thatthere are equivalences between West and East branches of theFirst/Proto Turkish on “l-ş”, “r-z” in internal and final phoneme; andon y-s/ş in initial phonemes. Between the Ancient and ModernTurkish, there emerged-especially base on time and place-manyphoneme evaluations and formed phoneme equivalences betweendialects. These equivalences allow us to understand current situationof the language and have information for the future while they shedlight evaluation of Turkish in its long historical journey. This studyaims to show the changes of the initial phoneme y which is used inclassification based on dialects. These changes will be shown byfirstly, determining if during the First Turkish, there were theconsonant primarily “y-” in initial phonemes of words, anddetermining the position of “y-” before the written era of Turkish; andsecondly, presenting the positions of initial phoneme y- during thewritten era of Turkish. Following these motivations, the study onlyconsiders the initial phoneme “y-” and does not include the changes ininternal and final phonemes. Kökleri çok eski tarihlere uzanan Türkçe, eski kıtalar üzerinde çok geniş coğrafyalara yayılmıştır. Bu coğrafyalara yayılım ve dilin doğasında bulunan canlı bir varlık olma vasfının Türkçenin çok çeşitli lehçe ve şivelere ayrılarak dallanmasının ana sebeplerini oluşturması, Türkologların, Türkçeyi tasnif ederken değişik ölçüler kullanmalarına neden olmuştur. Coğrafya, boy adları ve lehçe özelliklerine göre tasnif edilmeye çalışılan Türkçenin tasnifinde, lehçe özelliklerini kullanan Türkologların ses bilgisi çalışmaları sonucunda, İlk Türkçenin Doğu ve Batı kolları arasında iç ve son seste l-ş, r-z ve ön seste y-s/ş denklikleri tespit edilmiştir. Elbette yalnızca bu ses denklikleri bulunmamaktadır. Tarihî ve Çağdaş Türk Lehçeleri arasında -özellikle mekâna ve zamana bağlı- pek çok ses değişimleri ortaya çıkmış ve lehçeler arasındaki ses denkliklerini oluşturmuşlardır. Bu denklikler, Türkçenin uzun tarihî yolculuğunda uğradığı değişikliklere ışık tutarken; günümüzdeki durumunun anlaşılmasında ve gelecekteki şekillerinin tahmininde önemli bilgiler içermektedir. Bu çalışmada, Türk lehçelerinin tasnifinde kullanılmış olan ön ses y-’nin uğradığı değişiklikleri göstermek amaçlanmıştır. Bu değişmeler gösterilmeye çalışılırken belirlenen hedeflerden birincisi, İlk Türkçe devresinde kelimelerin ön sesinde aslî olarak “y-” ünsüzünün bulunup bulunmadığını ve Türkçenin yazılı devrinden önce “y-“ nin durumunu tespit etmek; ikincisi ise Türkçenin yazılı devrinde ön ses y-‘nin aldığı şekilleri göstermektir. Bu düşünceden hareketle bu çalışma, yalnızca ön ses y “y-“ ile sınırlandırılmış; iç ve son sesteki durumları çalışmaya dâhil edilmemiştir