
Direct And Indirect Objects In German And Turkish
Author(s) -
Umut Balcı
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4421
Subject(s) - turkish , german , political science , history , linguistics , philosophy , archaeology
The aim of this paper is to outline the main features of the fourlanguage skill which are listening, speaking, reading and writing and todemonstrate some useful methods in order to operate with these skills.Although language often involves the use of all four skills, for the sakeof their improvement, in this study it is going to focus on grammar.Grammar rules and their intercession within some methods let to learnthe foreign learners some unnecessary knowledge. The main purpose ofthis paper is to provide some guidelines to work with the objects.Objects are syntactic functions, which characterized dependingon the morphological, positional and/ or structural, whether a languageis agglutinating, inflecting or fusionierend. They appear in the sentenceas a person or circumstances on which relatetheaction/activity/operation of which are referred to in verb. They complement thepredicate and therefore called in Turkish tümleç. In traditional Turkishstudies, the object is defined as a phrase in the definite or indefiniteaccusative, which complements the transitive verb. In scientific use oflanguage it is distinguished between the indirect and direct object. Theaccusative object stands for the direct object and dative object is signedin indirect object. Beside these aspects, it is focused in this paper onhow the issue of "direct and indirect objects" is treated in grammars: Inboth German and Turkish linguistics books and Turkish textbooks,direct and indirect object distinction has been made. However, thisdistinction has no benefit for the language learners; furthermore, itcauses confusion, as it hasn’t been done in accordance with aconsistent criterion. This distinction, not having been done basing on aconsistent criterion, causes difficulties for Turkish learners to learn aforeign language. To this extend, the aim of this study is to giveexamples to such inconsistencies in both German and Turkish and,therefore, to prove that it is no use making a distinction between directand indirect objects. Bu çalışmanın çıkış noktasını yabancı dil eğitiminde dört temel becerinin (dinleme, okuma, yazma, konuşma) temel özellikleri ve bu becerilerin geliştirilmesi için kullanılabilecek yöntemler oluşturmaktadır. Dil öğrenimi dört temel becerinin eşit oranda kullanımı ve geliştirilmesine bağlı olmasına rağmen, bu çalışmada dilbilgisi öğretimi üzerine ağırlık verilmektedir. Özellikle konuşma ve yazma becerileriyle direk ilintili olan dilbilgisi öğretimi konusunda bazı yöntemlerde dil öğrenimini zorlaştıran gereksiz bilgilere yer verilmektedir. Bu noktadan hareketle bu çalışmada, dilbilgisinin alt konularından biri olan düz ve dolaylı tümleçlerin dilbilgisi kitaplarında ele alınış şekli üzerinde durulmaktadır.Nesneler, dilin kaynaşmalı, eklemeli ya da bükümlü oluşuna göre morfolojik, konumsal ya da yapısal olarak tanımlanan sözdizimsel işlevlerdir ve cümlede, yüklemin gösterdiği eylemle /oluşla /durumla ilgili olan kişi ya da konu olarak görünürler. Cümlede anlatılmak isteneni tümlerler, bu yüzden Türkçede tümleç diye adlandırılırlar. Geleneksel Türkolojide nesne, belirli ya da belirsiz akuzatif durumunda olabilen ve geçişli eylemi tümleyen cümle öğesi olarak tanımlanmaktadır. Almanca bilimsel dilbilgisi ile Türkçe bilimsel ve eğitsel dilbilgisi kitaplarında düz ve dolaylı tümleç ayrımı yapılmakta ve akuzatif tümleçler dolaylı tümleç, datif tümleçler ise düz / dolaysız tümleç olarak kabul edilmektedir. Ancak bu ayrım kimseye yaramamakta ve karışıklıklara neden olmaktadır; çünkü tutarlı ölçütlere dayanmamaktadır. Ayrıca Almanca öğretiminde düz tümleç / dolaylı tümleç ayrımı yapılmaz; buna karşılık Türkçe öğretiminde ve dilbilgisinde bu ayrıma çok önem verilmektedir. Tutarlı ölçütlere dayanmayan bu ayrım anadili Türkçe olan kişilerin yabancı dil öğrenimini de zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı, bu çalışmada bu tutarsızlıklar örneklerle açıklanıp, düz-dolaylı tümleç ayrımının gereksiz olduğu Almanca ve Türkçe cümlelerin karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmasıyla gösterilmiştir