
Ones At The Threshold (Two Children Types at The End of Both Sides Of Westernization: Ömer And Şermin)
Author(s) -
Bedia Koçakoğlu
Publication year - 2013
Publication title -
turkish studies
Language(s) - English
Resource type - Journals
ISSN - 1308-2140
DOI - 10.7827/turkishstudies.4291
Subject(s) - westernization , history , psychology , demography , political science , sociology , law , modernization theory
Westernization, which is an approach which aims to reach tosocial and scientific of perception of the Western Europe, has beenemerged in Ottoman Empire and took quite different dimensions inRepublican Turkey. This idea firstly appeared as moderate in Ottomantimes, in addition to this sometimes appeared in different dimensionswhich criticize our radical-traditional cultural elements and becomeopposed to them.In this context, firstly problems in the social and political orderhas been tried to overcome, and then small-scale reform movements,works of out of government groups suggesting that connection ofreforms with modernity project is essential, finally transformation ofempire to nation-state has completed by disperse of the empire.Tanzimat period was quite tricky for Ottoman Empire which hasexperienced these phases. “West” which was managed to be handledespecially in social life, art and literature contexts, could find a way foritself. Westernization had started to be experienced more radical andFrench literature was taken as sample for art and literature in Servet-iFünun (Fortune of Sciences) period, which was following Tanzimatperiod.In this respect, the Tanzimat is more Eastern when comparedwith Servet-i Fünun, than there are two intellectual types remained inthis period: first ones are confused intellectuals of the second period ofTanzimat and seconds are the ones who were trying to be as aWesterner. These two types of intellectuals tried to live and keep alivetheir own perception of “West”; dreamed next generation in thisdirection.In that case, looking at perception of Muallim Naci, one of theartists of second period of Tanzimat, who appears more Westerner andperception of westerner Tevfik Fikret about children, may be moresignificant to figure out how they drew a future from two differentfronts. In our study a comparison of these two points of views will bepracticed and basics of this comparison are two works: Ömer’inÇocukluğu (Omar’s Chilhood) of Muallim Naci and Şermin of TevfikFikret. With this method, childhood of Muallim Naci which might becaused him to be mixed up in an affair and childhood of Fikret whichmight give birth to Haluk can be observed. Batıcılık, Osmanlı İmparatorluğu’nda başlayıp Cumhuriyet Türkiye’sinde oldukça farklı boyutlara varan ve Batı Avrupa’nın sosyal ve bilimsel algısını, ulaşılması gereken bir hedef olarak gören yaklaşımdır. Bu görüş ilk olarak Osmanlı’da bazen ılımlı bir biçimde ortaya çıkmış, bazen çok köktenci-geleneksel kültür öğelerimizi eleştiren boyutlar kazanmıştır.Bu bağlamda öncelikle sosyal ve siyasal düzenin içinde, yaşanılan sorunların giderilmesine çalışılmış, ardından küçük çapta reform hareketleri ve modernite projesiyle ilişki kurmanın zorunlu olduğunu öneren yönetim dışındaki grupların çalışmaları eklenmiş, en nihayetinde de imparatorluğun dağılarak, ulus-devlete dönüşmesi gerçekleşmiştir.Bu evreleri yaşamış olan Osmanlı’da bu süreç -Tanzimat dönemi başta olmak üzere- oldukça netameli geçmiştir. Özellikle sosyal hayat, sanat ve edebiyat bağlamında ele alınmaya çalışılan Batı, öncelikle bu dönemde kendine sızacak bir aralık bulmuştur. Bunu izleyen Servet-i Fünun ise Batılılaşmanın daha kökten yaşanmaya başladığı bir devir olmuş, sanat ve edebiyatta özellikle Fransız edebiyatı örnek alınmıştır.Bu açıdan bakıldığında Tanzimat, Servet-i Fünun’a göre daha Doğulu kalmış, ortaya kafası karışmış ikinci dönem Tanzimat aydını ile Batılı olmaya çalışan aydın tipi çıkmıştır. Bu iki sınıf kendi algıladıkları Batıyı yaşamış ve yaşatmaya gayret etmiş, bu doğrultuda da bir gelecek nesil hayali kurmuşlardır.Şu halde daha Doğulu bir görünüm arz ederek Tanzimat’ın ikinci dönem sanatçılarından olan Muallim Naci ile Batılı Tevfik Fikret’in çocuk algısına bakmak, bu iki neslin iki farklı cepheden nasıl bir gelecek çizdiğini görmek adına anlamlı olacaktır. Çalışmamızda Muallim Naci’nin Ömer’in Çocukluğu eseri ile Fikret’in Şermin’i esas alınarak Batılılaşmanın bu iki bakış açısından bir mukayesesi yapılacaktır. Bu yolla Fikret’in Haluk’unu doğuran çocuk ile Muallim Naci’nin arada kalmışlığına sebep olan çocukluğu izlenebilecektir