z-logo
open-access-imgOpen Access
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DIŞ POLİTİKASINA GENEL BAKIŞ 1923-1960
Author(s) -
Dilek Barlas
Publication year - 2021
Language(s) - Turkish
Resource type - Conference proceedings
DOI - 10.51824/978-975-17-4794-5.13
Subject(s) - political science , humanities , geography , philosophy
1923-1938 Atatürk dönemi dış politikasını bağlantısız bir dış politika diye nitelendirebiliriz. Bu dönemde Türkiye hiçbir büyük güce kendisini bağımlı hissetmemiştir. Zaten dünya ekonomik krizi nedeniyle tüm ülkeler içlerine kapanmak zorunda kalmıştır. Öte yandan kriz nedeniyle güçlenen Faşist İtalya ve Nazi Almanya’sı çevrelerine tehdit oluşturmaya başlamışlar ve bu durum Türkiye’yi komşuları ile daha yakın bir ilişkiye girmesini sağlamıştır. Atatürk özellikle Balkan ülkeleri ile iş birliğine önem vermiş hatta bu iş birliğini Akdeniz’e de yaymak istemiştir. 1939 yılında savaşın başlamasıyla Türkiye, İngiltere ve Fransa ile ittifak antlaşması imzalamak zorunda kalmıştır. Buna rağmen Türkiye bu ülkeler safında savaşa girmeyerek tarafsız bir politika izlemiştir. Savaşın sonuna doğru Birleşmiş Milletlerin bir parçası olabilmek için Mihver devletlerine savaş ilan etmiştir. 1946 yılında Missouri’nin Türkiye’yi ziyareti Ankara’nın Washington ile yakınlaşmasına doğru atılan ilk adımdır. Bundan sonraki adım Truman doktrinini Türkiye’nin kabul etmesidir. 1947’den sonra Pax Britannica döneminden Pax Americana dönemine geçilmiş, Türkiye de kaçınılmaz olarak yeni dünya düzeninin içerisinde yerini almaya başlamıştır. Türkiye’nin ABD ile ilişkisi Avrupa devletleri ile olan ilişkilerinden farklıdır. Osmanlı mirasından dolayı Avrupa’nın büyük güçlerine karşı temkinli davranan Türkiye, ABD ile ilişkileri geliştirmekte daha istekli davranmıştır. Oysa İngiltere bölgeden hemen çekilmemiştir. 1957 Eisenhower Doktrinine kadar özellikle Ortadoğu bölgesinde ABD ve İngiltere birlikte hareket etmişlerdir. Ankara Washington ile daha yakın ilişkiye girmek istese de ABD bölgeye temkinli yaklaşmaktadır. 1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girişi iki ülkeyi birbirine daha yakınlaştırmıştır. 1955 yılında ABD, İngiltere’nin üye olduğu Bağdat Paktını desteklese de ancak 1957 yılında Eisenhower Doktrini ile Ortadoğu’da daha etkili hale gelmiştir. Ankara’nın İngiltere ve ABD’ye karşı ikilemli tutumu da bu tarihten sonra daha netleşmiştir.

The content you want is available to Zendy users.

Already have an account? Click here to sign in.
Having issues? You can contact us here