
1948 TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ VE BASINA YANSIMASI
Author(s) -
Ayşe Aydin
Publication year - 2021
Language(s) - Turkish
Resource type - Conference proceedings
DOI - 10.51824/978-975-17-4794-5.04
Subject(s) - political science , humanities , economy , economics , philosophy
Türkiye Cumhuriyeti Devleti temellerini atmaya başladığı dönemde ekonomik kalkınmaya da büyük önem verdi. Çok erken tarihlerden itibaren ekonomik kalkınmada benimsenecek yol ve strateji konusunda çalışmalar yapıldı. 17 Şubat 1923’de İzmir İktisat Kongresi bu amacı gerçekleştirebilmek için toplandı. Kongrede alınan kararlar, hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderildi. Ayrıca kongrede alınan kararlar hükümet programında ve Cumhuriyet Halk Partisi programında da yer aldı ve uygulamaya konuldu. Genç cumhuriyetin yönetici kadrosu, özel sektörün ekonomik hayattaki eksikliğinden dolayı temel yatırım sayılabilecek alanları da kendi eliyle gerçekleştirmeye çalıştı. Bunda sermaye yokluğu, teknolojik yetersizlik ve müteşebbis düşüncenin henüz yeterince yerleşememiş olması da etkili oldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1929 Dünya Ekonomik Krizi sonrası daha mutedil bir devletçiliğe yöneldi ancak bu da ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmede yeterli olamadı. 1939-1945 yılları arasında yaşanan II. Dünya Savaşı ve sonrasında da Türkiye’nin ekonomik durumunun kötü olmasından dolayı İstanbul Tüccar Derneği yönetim Kurulu 29 Haziran 1948’de yaptığı toplantıda, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik meseleleri incelemek ve çözüm önerilerinde bulunmak amacıyla İstanbul’da bir ticaret ve iktisat kongresi toplamaya karar verdi. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra kongre, 22 Kasım’da açıldı. Kongreyi basın da yakından takip etti ve değerlendirmelerde bulundu. Kongreye daha önce kendileriyle görüşmeler yapılmış olmasına rağmen CHP iktidarı sıcak bakmadı ve katılmadı. Buna rağmen çok sayıda meslek kuruluşu, aydın ve sivillerin katıldığı kongrede, dış ticaret, vergi reformu, devletçilik gibi konularla ilgili komisyonlar oluşturularak altı gün çalışıldı. Ekonomide uygulanan devletçiliğin yanında serbest rekabete de fırsat tanınmasını ve bu konuda hükümetin istikrarlı ve güven verici bir konumda olması değerlendirilmesi yapıldı. Bu çalışmamızda dönemin kaynakları ve süreli yayınları öncelikli olarak taranarak, telif ve tetkik eserler de incelenerek konu değerlendirilecektir.