Toplumsal Yaşamımızda ve Türk Bilim-Dünyasında “Profesyonel ve Profesyonellik” Kavramlarına Değin

Profesyonel saygı toplumsal etik kuralları arasında en önde gelenlerindendir. Profesyonelliğin yeterince önemsenmediği ve işlenmediği toplumumuzda; farklı meslek üyelerinin birbirlerine karşı duydukları güvensizlik, kendi bilgi yetersizlikleri ve yapılan yanlışlıklar, önemli zaman ve madde kayıplarına, toplum zararına yol açmaktadır. Farklı alan profesyonellerinin etik dışı tutum ve davranışla diğeri hakkındaki düşünceleri ve daha da öteye, birbirlerinin işlerine karışmaları, sorun ve çatışma yaratmaktadır. Bir işin profesyoneli olmak, onu en ince ayrıntılarına kadar kavramış olmayı ve uygulayabilmeyi gerektirir. Toplumda kabul gören ve gerçekleştirilmesi beklenilen iş (görev) ne kadar karmaşıksa, profesyonelleşme de o kadar önem kazanmaktadır. Profesyonellik, toplumda iş yapan herkesin benimsemesi gereken bir düşünce ve davranış biçimidir. Profesyonelin iyi zaman kullanımı, bildiklerini en doğru ve yetkin biçimde, müşterisinin (hastasının) yararına olmak koşuluyla, uygulaması ve yasalara uyarak işini yapması esastır. İnsan onuru, eşitliği ve adâlet ilkeleri, profesyonel etik ve vahşi kapitalizmin pazarlama koşulları ile yönlendirilen maddesel değerlendirmeler, çatışmalara neden olmaktadır. Katı olan bilimsel hiyerarşî ile daha yumuşak yaklaşımlı insansı ilişkilerin çatışması da benzer biçimde ortaya çıkmaktadır. Profesyonellik, meslek örgütleri üyelerinin birbirlerine ve meslek standartlarına giderek daha fazla destek ve yüksek nitelik kazandırmaktadır. Türkiye’de bireyselliğin alabildiğine ön plâna çıkartıldığı, taraflı basın-yayın kuruluşlarının halkı yönlendirdiği koşullardan hızla kurtulmamız, ancak aklı başında, profesyonelce girişimlerle olacaktır. Bilinçlenmenin somutlaşması, halkın uyutulması yerine aydınlatılmasıyla gerçekleşecektir. Seçkin bir kararlılığın ardısıra gitmek, ülkemizi daha aydınlık günlere ulaştıracaktır.