English (United Kingdom)

https://curated-unify.zendy.io/wp-json/zendy-region/v1/featured_content/oa?rat=en

https://curated-unify.zendy.io/wp-json/zendy-region/v1/highlighted_journal/

Global: Zendy Plus annual

Presents the access of premium content as premium feature

Premium Content

Presents the keyphrase highlighting as premium feature

Keyphrase Highlighting

Presents the summarisation as premium feature

Summarisation

Insights

Presents the pdf analysis as premium feature

PDF Analysis

Presents the zaia usage as premium feature

ZAIA

Global: Zendy Tools annual

Global: Zendy Free Plan

Global: Zendy Tools monthly

Global: Zendy Plus monthly

Amac. Pulmoner emboli (PE) olum riskinin yuksek olmasi ve PE kuskusu ile baslanan antikoagulan tedavinin yuksek kanama riski tasimasi, taninin en kisa surede dogrulanmasini ya da dislanmasini gerektiren kardiovaskuler hastaliktir. Ventilasyon/perfuzyon (V/P) sintigrafisi PE suphesinde yaygin kullanilan testlerden biridir. D-dimer fibrin yikiminin bir urunudur. Ancak akut trombozlar icin spesifik degildir. Bu calismada amacimiz, D-dimer duzeyleri ile ventilasyon/perfuzyon sintigrafisindeki perfuzyon defekt sayisi arasindaki iliskiyi arastirmakti. Yontem. Calismamizda, PE on tanisi ile takip edilen 100 olgunun D-dimer duzeyleri ile V/P sintigrafileri arasindaki iliski arastirildi. Hastalarin sintigrafik bulgulari perfuzyon defekti acisindan; “perfuzyon defekti yok”, “subsegmenter tutulum”, “bir segment tutulum”, “iki segment tutulum”, “uc segment tutulum” ve “ucten fazla segment tutulum” seklinde alti gruba; pulmoner emboli olasiligi acisindan ise “pulmoner emboli yok”, “dusuk olasilikli”, “orta olasilikli” ve “yuksek olasilikli” seklinde dort gruba ayrildi. D-dimer duzeyi referans araligi 0,00-0,50 µg/mL idi. Bulgular. Calismaya alinan 100 hastanin 52’si erkek 48’i kadindi. Pulmoner emboli olmayan 65 hastada D-dimer: 4,39 ± 9 µg/mL; dusuk olasilikli 20 hastada D-dimer: 4,57 ± 4 µg/mL; orta olasilikli olan 9 hastada D-dimer: 6,38 ± 6 µg/mL; yuksek olasilikli olan 6 hastada D-dimer: 8.0 ± 8 µg/mL olarak bulundu (p>0,05). Perfuzyon defekti izlenen segment sayisina gore; perfuzyon defekti olmayan 22 hastada D-dimer: 3,01 ± 4 µg/mL; subsegmenter defekti olan 8 hastada Ddimer: 3,62 ± 3 µg/mL; 1 segment defekti olan 14 hastada D-dimer: 10,7 ± 18 µg/mL; 2 segment defekti olan 11 hastada D-dimer: 3,16 ± 2 µg/mL; 3 segment defekti olan 10 hastada D-dimer: 3,86 ± 3 µg/mL; 3’ten fazla segment defekti olan 35 hastada D-dimer: 4,66 ± 4 µg/mL olarak bulundu (p < 0,05). Sonuc. D-dimer duzeyi ile ventilasyon/perfuzyon sintigrafisindeki sintigrafik bulgularin iliskisini inceledigimiz calismamizin sonucunda, D-dimer seviyesi bir segmentte perfuzyon defekti olan grupta yuksek, buna karsin ucten fazla segmentte tutulum olan grupta ise daha dusuk olarak bulundu. Bu durum, tek segment defekti olan vakalarin gercek akut PE ile uyumlu vakalar olmasi ve daha fazla sayida segment defekti olanlarin ise daha cok kronik hastaliklari bulunan vakalar oldugunu dusundurmektedir.

Pulmoner emboli tanısında D-dimer düzeyleri ile ventilasyon/perfüzyon sintigrafisindeki bulgular arasındaki ilişki